Genel olarak fosil yakıtların yakılmasıyla ortaya çıkan, yüksek karbondioksit ve azot oksitler Dünya'nın giderek ısınmasına ve bunun sonucunda iklimde yaşanan değişimlere sebep olur. Bu iklim değişikliklerine küresel ısınma denir. Küresel ısınma günümüzde yaşanan en önemli doğa problemlerinden biridir. Bu global etkinin yanı sıra enerji gereksinimlerinin artmasına bağlı olarak artan enerji maliyetleri, sınırlı olan fosil yakıtlara karşı yenilenebilir, ucuz ve temiz enerji kaynaklarının öncelikli hale gelmesini sağlamıştır. Tüm bunlar; güneş, rüzgar, hidro, jeotermal, biyogaz ve biyokütle gibi birçok yenilenebilir enerji yöntemini yaygınlaştırmıştır.
Yenilenebilir enerji kaynak kullanımı tercih edilirken ilgili bölgenin; iklimi, jeolojik yapısı ve konumu, tarımsal ürün çeşitliliği ve arazi özellikleri gibi birçok etken göz önünde bulundurularak projelendirilir. Kullanılan yenilenebilir enerji kaynakları çoğu zaman elektrik üretimi amacıyla kullanılsa da endüstriyel buhar ihtiyacı da yine bu yöntemler ile sağlanabilir.
Endüstriyel buhar üretiminde en yaygın kullanılan yenilenebilir enerji kaynaklarından biri de biyokütle yakma prosesleridir. Aynı zamanda, elektrik elde edilmesi ve ısınma amaçlarıyla da kullanılan biyokütle yakma tesisleri, ülkemizin enerji gereksinimine 3.000 mWe gibi kayda değer bir katkı sağlamaktadır. Biyokütle; yüksek kalorili tarımsal ürünler, nihai tarımsal atıklar (mısır silajı, pirina, saman vs.), arıtma tesisi çamurları ve hayvansal atıklar gibi birçok ürünü tanımlamakta kullanılmaktadır. Bu ürünler her ne kadar yenilenebilir enerji sınıfında olsa da yakma işlemi sonucunda CO2 ve diğer emisyonlar açığa çıkmaktadır. Bu yakıt türevlerindeki kirleticilerle birlikte, CO2 emisyonunun da azaltılması için yakma işlemi en iyi seviyede ve en iyi teknolojilerle birlikte gerçekleştirilmelidir.
Akışkan yataklı bir biyokütle kazanında, yakma işlemini yapacak yakıcıların performansı, yakıtın kontrollü ve istenen kurulukta beslenmesi, kazan içerisindeki oksijen seviyesinin optimum yanma seviyesinde tutulması, hem yakıt alınacak maksimum verim için hem de en düşük kirletici emisyonların sağlanabilmesi için önem arz etmektedir.
Ülkemizde 100'e yakın biyokütle yakıtlı kazanda, sürekli emisyon ölçüm sistemleri kurulumu yapmış olan firmamız (SET TEKNİK), kirletici emisyonların kontrol altında tutulmasında önemli görev üstlenmektedir. Ayrıca kazanlardaki yanma verimliliğinin sürekliliğini sağlamak adına, kazan çıkışlarında sürekli O2 ölçüm analizörleri sağlayarak, anlık verim tayininin yapılmasına imkan tanımaktadır.
ENOTEC EN-SITU7000 O2 analizörü, kompakt yapısı, 10 yılın üzerinde sensör ömrü ve tak-çalıştır yeteneği sayesinde, biyokütle kazanlarında sürekli oksijen ölçümü için eşsiz bir çözümdür. Kirletici ve yapışkan kül yapısına karşı özel bazalt filtresi sayesinde, tıkanmadan güvenli ve kararlı ölçümü sizlere sunmaktadır.
Set Teknik Emniyet ve Çevre Teknolojileri A.Ş. olarak; Gaz Algılama Sistemleri, Proses Gaz Analiz Sistemleri, Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemleri, Endüstriyel İş Güvenliği Ekipmanları ve Yanma Teknolojileri konularında, 2004 yılından bu yana her geçen gün geliştirerek bugüne taşıdığımız satış ve teknik destek tecrübemiz ve tamamı Türkiye ve Avrupa normlarına uyumlu ürünlerimiz ile mühendislik çözümleri sunmaktayız.
Paylaş: